25 Temmuz 2015 Cumartesi

Reklam SMS'lerini Şikayet Edin!!

1 Mayıs'tan itibaren SMS ile reklam mesajı göndermenin yasaklanmasına rağmen, birçok firma SMS göndermeye devam ediyor. Bugüne kadar bu reklamlarla ilgili şikayetleri yazılı olarak, ıslak imzayla kabul eden Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, tüketicilerin şikayetlerini daha kolay iletebilmelerini sağlayacak bir sistem kurmuş.
Aşağıdaki linkten ben ilk şikayetimi yaptım sizlerle de paylaşmak istedim.



Ayrıca "Şikayet durumu takibi" menüsünden de şikayetinizin durumunu görüntüleyebiliyorsunuz.



6 Şubat 2014 Perşembe

Sinir bozucu reklamlara son!

Bir video izlemek istediğimde başında çıkan reklamlara sinir oluyorum. Aslında sinir bozucu olan şey 20saniyelik bir reklam videosunun 15.saniyesinde çıkan reklamı geç butonu! Madem böyle bir hakkım var neden baştan bu butona tıklayamıyorum! diye sizde sinir oluyorsanız bu yazımı faydalı bulacağınızı düşünüyorum :)
Eğer ki google chrome kullanıyorsanız AdBlock isimli plug-in işte tam bu sorunu çözmek için yapılmış :)
Bugün karşılaştığım bu plug-in gayet başarılı bir iş çıkartıyor ve sadece video başında çıkan reklamlarda değil sitede görünen tüm reklamlarda etkili.

Buraya Tıklayarak plug-ini browserınıza ekleyebilirsiniz :)

1 Şubat 2014 Cumartesi

Toplumun kanayan yarası ofiste yazışma sorunu :)

Çalışan insanların ofiste yaşadıkları problemlerden biri de whatsappta yazışamamaktır diye düşünüyorum :)
En azından benim için öyle. Eğer ki patronunuzla, müdürünüzle aynı odada çalışmak durumundaysanız telefonun titremesi arkadaş gruplarından sürekli gelen bildirimler can sıkıcı olabilir :)
Neyseki whatsappı daha doğrusu mobil uygulamaların hepsini bilgisayarda kullanmak mümkün :)
iOS, Android işletim sistemlerinin biz yazılımcıların mobil uygulama geliştirme evresinde sanal bir cihazda test yapabilmesi için geliştirmiş olduğu emulatorler mevcut. Aynı mantıkla çalışan BlueStacks programını bugün ofiste test ettim ve başarılı :)


Android işletim sistemine sahip bu program http://www.bluestacks.com/ adresinden indirip, next next next diyerek kurabileceğiniz basit bir program :)
Belkide telefonla hiç oynamadığınızı gören patronunuz sizi terfi bile eder. Kim bilir? :)











Not: bir telefon numarası sadece tek bir cihazda çalıştığı için emulatorun içindeki whatsappa etkinleştirme yaptığınızda bildirimler telefonunuza gelmez. Mesai saati bitiminde tekrar telefonda etkineştirme yapıp ertesi gün ofise döndüğünüzde bilgisayardaki whatsappı ekinleştirebilirsiniz :) 

Android'in kendi sunmuş olduğu emulatorü kullanmak isterseniz ise http://developer.android.com/sdk/index.html bu linkten kolaylıkla indirip kurabilirsiniz. iOS emulatorü de mevcut ancak onu kurmanız biraz meşakkatli olduğu için en sonda ondan bahsetmek istedim. 

iOS emulatoru sadece iOS işletim sistemine sahip bilgisayarlarda çalışacağı için öncelikle bilgisayarınıza VirtualBox gibi sanal makine kurabileceğiniz bir programı kurmalısınız ardından virtual box ın içine ios işletim sistemini kurmanız gerekmektedir. Sanal makinenizi kurduktan sonra app store dan yazılım geliştirme aracı olan Xcode programını indirip kurmanız gerekiyor. Daha sonra da bu xcode programının içinde bulunan downloads kısmından iOS emulatorunu kurabilirsiniz.

İyi Yazışmalar Dilerim :) 

14 Eylül 2013 Cumartesi

Alman yazılım devi SAP, 300 yazılım mühendisi arıyor

Alman yazılım devi SAP, Türkiye’deki merkezi için yetenekli yazılımcı avına çıktı. Bu yıl 60, üç yıl içinde de 300 yazılım mühendisini istihdam etmeyi planlayan firma, yetenekli yazılımcıları çekmek istiyor.


Türkiye’deki en büyük inovasyon yatırımlarından birine imza atmaya hazırlanan Alman yazılım firması SAP, eleman alımına başladı. İstanbul Kurtköy’deki Teknopark İstanbul’da kurulan SAP Labs Innovation Center Türkiye, Ekim ayında faaliyete geçiyor.

‘İyi yazılımcılar arıyoruz’
SAP Kıdemli Başkan Yardımcısı ve SAP Labs Innovation Center Türkiye Genel Müdürü Cafer Tosun, 3 yılda 20 milyon euro’luk yatırım yapılacak merkezde ilk etapta 60, üç yılda ise 300 yazılım mühendisi istihdam etmeyi planladıklarını söyledi. Tosun, ilk elemanı aldıklarını ve merkezin faaliyete geçtiğini belirtti.
Cafer Tosun, ilk elemanı aldıklarını ve merkezin faaliyet geçmeye başladığını aktararak, Türkiye’de bu alandaki en büyük yatırımlardan biri olan merkezleri için bu yıl sonuna kadar 60-65 mühendis alımı yapacaklarını kaydetti. Tosun, “İyi yazılımcılar arıyoruz. Genç, deneyimli alanında iyi olan isimleri işe almak istiyoruz. Merkezi İstanbul’da kurma nedenlerimizden biri buradaki yetenekli eleman potansiyeli. İnovasyon bakımından kuvvetli, yaratıcı yazılımcılar arıyoruz. ‘T-Shaped’ insan denilen geniş yaratıcılığa sahip aynı zamanda derine inebilecek yazılımcıları istihdam etmek istiyoruz. İyi elemanları çekmek istiyoruz” diye konuştu.

‘İnovasyon kültürüne katkı’
SAP merkezin Türkiye’den çok şey beklediğine de değinen Tosun, “Türkiye hareketli bir ülke. Hareketin olduğu yerde fikirler bol olur. Adaptasyon hızlı olur. Bu nedenle İstanbul’u tercih ettik. Burada da Silikon Vadisi gibi iyi bir yazılım ortamı yaratmak istiyoruz. Bu ortam ileride de ekonomi için dünya çapında önemli motor olacak. SAP, Türkiye’deki inovasyon kültürüne de önemli katkı sunacak” şeklinde konuştu.
Tosun, Türkiye’deki merkezlerinde SAP’nin var olan projeleri, Türk şirketlerin yeni ihtiyaçları ya da burada geliştirilecek projeler üzerinde çalışacaklarını kaydetti. Cafer Tosun, Türkiye’de her sektöre hizmet sunacaklarını ancak daha çok telekom, bankacılık, enerji, savunma sanayi ve havacılık sektörlerinde potansiyel gördüklerini de dile getirdi.

Yazılım artık hayatın parçası
Bulut ve mobil teknolojilerin şirketlerin için artık çok önemli olduğunu da vurgulayan Cafer Tosun, şöyle konuştu: “Bulut ve mobil teknolojiler odaklanacağımız alanlar arasında yer alacak. Şirketlerle beraber onların ihtiyaçlarına göre çözümler üreteceğiz. ‘App’ denilen uygulamalar artık çok önemli. Herkesin hayatında önemli yer edindiler. Her alanda uygulama çıkarılıyor ancak hala daha gidilecek çok yol var. Yazılım artık hayatın bir parçası oldu. Mobille herkesin yaşamına dokunuluyor.”
Bulut ve mobil teknolojilerin şirketlerin için artık çok önemli olduğunu da vurgulayan Cafer Tosun, şöyle konuştu: “Bulut ve mobil teknolojiler odaklanacağımız alanlar arasında yer alacak. Şirketlerle beraber onların ihtiyaçlarına göre çözümler üreteceğiz. ‘App’ denilen uygulamalar artık çok önemli. Herkesin hayatında önemli yer edindiler. Her alanda uygulama çıkarılıyor ancak hala daha gidilecek çok yol var. Yazılım artık hayatın bir parçası oldu. Mobille herkesin yaşamına dokunuluyor.”

2 Ağustos 2013 Cuma

SAP - Sybase Unwired Platform Nedir? Ne işe yarar?

SAP'nin sunmuş olduğu Sybase platformu şu günlerde araştırmalarını yaptığım ve çokça hoşuma giden bir yapı. Bu yüzden sizlerle de paylaşmak istedim :)

Bir önceki makalemde her bir işletim sistemine özel ayrı ayrı kod yazmak gerektiğinden bahsetmiştim. Sybase platformunun sunmuş olduğu güzellik ise şu; siz iPhone, Android, Blackberry için arayüzlerini oluşturuyorsunuz ama butonlara vs kod yazmıyorsunuz. Kodları sadece bir kez unwired platform da Java ile classlara yazıyorsunuz oluşturmuş olduğunuz arayüzde butonları classlara bağladığınızda mobil uygulamanız tamamlanmış oluyor :) Tek bir Java dilini bilerek, bir kez kod yazarak uygulamanızı tüm mobil telefonlarda çalıştırabiliyorsunuz. İşte bu güzellik benim tüm dikkatimi kendine çekmeyi başardı.

Sybase Afaria Appliance işletim sistemini, kompanentleri ve database platformunu içeren bir yapı. Afaria da şirketinizdeki tüm telefonları tabletleri ve bilgisayarları policy altına alıp hepsini yönetebiliyorsunuz. Diyelim ki şirketinizde çalışanların kariyer.com dan kendilerine yeni bir iş aramalarını engellemek istiyorsunuz :) yada vermiş olduğunuz şirket telefonlarını şahsileştirmemeleri için kamera özelliğini kullanmasın istemiyorsunuz yada insan kaynakları veya muhasebe çalışanınız telefonunu yemek yediği restoranda unuttu telefonda şirket bilgileri var Afaria ile telefonu kilitleyebilirsiniz hatta telefonu komple kapatabilirsiniz :)

Mobil uygulama geliştiricisi olmak isteyen arkadaşlar için yeni bir bakış açısı getirmek istedim umarım faydalı olmuştur :)
Daha ayrıntılı bilgi almak için ziyaret edebilirsiniz: http://scn.sap.com/docs/DOC-36059

*SAP Sybase ile ilgili internette türkçe kaynak bulunmamaktadır. 

Mobil uygulamalar ve akıllı telefonlar bilgisayarın geleceğini yok edebilir mi?

Sybase Unwired Platform ile Web Geliştiricileri Mobil Geliştiriciye çevirin :) 
Günümüzde gittikçe yaygınlaşan akıllı telefonlar sayesinde bir çoğumuz İnternet sitelerini kullanmaz olduk. Artık çoğumuz ihtiyacımız olan uygulamaları telefonumuza indiriyoruz. Haber okumak istediğimiz de google'ı açıp haber sitesini search edip sayfayı açmak yerine bir dokunuşla uygulamasını açıyoruz ve okuyoruz. Belki haber okumak için uygulama kullanmak pek de hız kazandıran bir iş olarak görünmeyebilir ama bir de internetten yapmış olduğunuz bankacılık işlemlerini düşünün. Bankanın sitesini açacaksınız müşteri numaranızı şifrenizi gireceksiniz, telefonunuza onay kodu gelecek onu gireceksiniz güvenlik resminizi onaylayacaksınız vs. vs.  Bu kadar uğraşmak yerine bankanın uygulamasını indirip tek bir dokunuşla tüm işlemlerinizi yapacağınız uygulama şifresiz onaysız beklemeden karşınızda :) Bu ne kadar güvenli o ayrı bir konu elbette. Uygulama kullanmaya teşvik eden bir destekte Windows 8 den geldi. Sadece telefonlarda değil bilgisayarda da her ihtiyacımızı uygulamalarla giderebiliyoruz. 
Şimde gelelim asıl  konumuza :) iPhone, Android telefonlar, Blackberry ve Windows Phone ile uygulama kullanmak hayatımızın içine işlemişken web siteleri çok uzun bir süre geçmeden ortadan kalkacakmış gibi görünüyor bence. Belki de bundan 10 yıl sonra bilgisayarlar bile olmayacak. Şimdilerde parformansı laptoplardan daha yüksek olan telefonlar piyasada mevcut her ne kadar boyutlarının büyüklükleri hoş olmasa da tüm işlerimizi telefondan halledebiliyor olduktan sonra bilgisayar kullanan pek insan kalmayacak gibi.

Peki ne olacak bunca Web geliştiricisi? Elbette Mobil uygulama geliştirmeye yönelecekler :)
iPhone için mobil uygulama geliştirecekseniz XCode da objective C ile yazmanız gerekir, Android yada Blackberry bir telefona uyygulama yazacaksanız Eclipse de Java ile yazmanız gerekir, Windows Phone için uygulama yazacaksanız Visual Studio da C# ile yazmanız gerekir. Bir yazılımcının tüm dilleri çok iyi bilip hepsini yazması mümkün değildir. Şirketler mobil uygulamlarını yaptırmak istediklerinde her bir işletim sistemi için ayrı yazılımcıya ihtiyaç duyacaktır bu da zaman kaybı ve maliyet yükü oluşturur. Bakın SAP nasıl bir güzellikle karşımıza çıkıyor :)
Mobil uygulama geliştirmek için sunmuş olduğu harika bir platform SUP(Sybase Unwired Platform).



25 Temmuz 2013 Perşembe

Objective-C Nedir?

Objective-C, C'nin üzerine yazılmış, yansımalı, nesne yönelimli bir programlama dilidir. ObjC, Objective C ve Obj-C olarak da anılır.
Günümüzde OpenStep standardı üzerine kurulu olan Mac OS X ve GNUstep işletim sistemlerinde kullanılmaktadır. Objective-C'nin en yaygın olarak kullanıldığı alan Cocoa çatısının kullanıldığı yazılımlardır. Bu özel kütüphanelere erişime ihtiyaç duymayan bir Objective-C programı Objective-C derleyicisi içeren gcc ile derlenebilir.
1980'li yıllarda yazılım mühendisliğindeki genel eğilim yapısal programlamaya yönelikti. Bu yaklaşım sayesinde karmaşık problemler ufak parçalara bölünüp ufak parçaların çözülmesiyle büyük çözüme ulaşılıyordu. Fakat problemler büyüyüp daha da karmaşık hale gelmeye başlayınca bu yaklaşım yetersiz kalmaya başladı.
Bu noktada çoğu geliştirici nesne yönelimli programlamayı bir çözüm olarak görmeye başladı. Smalltalk tarafından öncülüğü yapılmış bu akım, programları fonksiyonel nesnelerin birleşimi olarak yorumlamaya dayalıydı. Smalltalk nesneye yönelik programlama ile zamanında yapısal programlamanın zayıf kaldığı noktaların çoğunda başarılıydı. Bu avantajdan dolayı zamanın en gelişmiş sistemleri Smalltalk ile yazılmıştı. Yalnız Smalltalk'ın en büyük sorunu bir sanal makine üzerinde çalışıyor olmasıydı. Bu gereksinimden dolayı ya çok bellek gerektiren sistemler gerektiriyordu ya da yavaş çalışmasını göze almak gerekiyordu.
Objective-C 1980'lerde Brad Cox tarafından Stepstone adlı şirkette geliştirildi. Cox'un takıldığı sorun yazılımlardaki bileşenlerin tekrar kullanılabilmesiydi. Bir başka deyişle, bir problem nesneye yönelik yöntemlerle parçalarına ayrılmış ve bu parçaların bazıları çalışır duruma getirilmiş ise, bu parçaları sorunsuzca başka çözümlerde de kullanmayı kolaylaştırmak lazımdı. Her ne kadar nesne yönelimli yazılım teorik olarak bunu öngörse de, zamanın araçları ile bunu başarmak emek isteyen bir işti. Cox hayal ettiği kolaylığı sağlamak için aslında bir iki ufak değişikliğin yeterli olacağını düşündü. Programlama dili her şeyden önce nesneleri esnek bir şekilde desteklemeli, kullanışlı ve zaman kazandıran kütüphanelerle gelmeli ve kod ve kaynakların ortamlar arası kullanımını kolaylaştırmalıydı.
Cox'un temel tasarımı 1986 yılında Nesne Yönelimli Programlama, Evrimsel bir yaklaşım (Object-oriented Programming, An Evolutionary Approach) adlı kitabında yayınlandı. Kitapta bileşenlerin yeniden kullanımı konusunun sadece programlama dilinden oluşmadığını vurgulamasına rağmen okuyucuların dikkatlerini sadece dile odaklamalarına, Objective-C'yi sunduğu önerilerden ayrı olarak algılamalarına engel olamadı.